0

Keşke ligler hiç bitmese, keşke bu özlem çekilmese..

Yaklaşık 3 hafta oldu, sezonun sona ermesiyle, hayatımdan bir şeylerin eksildiğinin farkına varıyorum. Annemin, babamın, ailemin yokluğunda onları özler gibi, yokluğunu hisseder gibi, özlüyorum.. Kimisi için hafta sonu eğlence olarak görülen şey, benim için yaşama olan sevincim, umudum, hayattaki beklentilerim.. Kısacası herşeyimmiş. Artık sabırsızlanıyorum, bekliyorum. Çünkü ben özledim, tribünde bulduğum ağabeylerimi, kardeşlerimi, birbirini tanımayan insanların, omuz omuza olmasını, gol sevincinde büyük bir mutlulukla yanındakilere sarılanları görmeyi..

İçimdeki özlem çubuklu forması ile savaşan Lugano’ya, Genç Fenerli Semih’e, Gökhan Gönül’e.. İçimdeki özlem sizlere, ağabeylerime, kardeşlerime.. Ben Fenerbahçe’mi, ben sizleri, tribünleri özledim..

Maç günleri sarı lacivert formalı insanlar görünce, yüzümde oluşan tebessümü, birbirimize verdiğimiz selamı özledim.. Ben Kadıköy İskele’de kardeşlerimle toplanmayı, Kızıltoprak’ta bulunan ağabeylerimin, kardeşlerimin yanına gitmeyi özledim.. Geceleri, sabaha bağlıyorum artık. Günler çabuk geçsin, tribündeki yerimizi, sımsıkı dahada kenetlenmiş bir şekilde alalım diye.. Her gün Efsane Maraton hayallerini kurarak uykuya dalıyorum. Uyandığımda dahada sabırsızlanıyor, heyecanlanıyorum.. Çünkü biliyorum, yarınlar bizim.. Buna yürekten inanıyorum.

Bunlar benim hayatımda çok büyük yer kaplıyormuş, belkide bu sezon bitimi olmasa farkına varamayacaktım. Yokluğunda hissedilir ya insanın hayattaki değerleri. İşte sizler benim hayattaki değerlerimsiniz. Keşke ligler hiç bitmese, keşke bu özlem çekilmese...

Saygılar.
Erhan Esen

0

Arşiv

Bu zamana kadar yazdığım tüm yazıları blog arşivime ekledim. Bundan sonra yazılacaklar, blog sitesini açtıktan sonra yazdıklarım olacaktır.

Bilginize :)

0

Rant Elde Etmek İçin Ankaradaydık.

Öncelikle tüm abi ve kardeşlerime selamlar.

Bilindiği üzere geçtiğimiz Hacettepe maçında yine rant sağlamak (!) amacıyla tribünleri doldurmuştuk, deplasman olmasına rağmen. Başımızda elebaşlarıyla kandırılmış genç ve zengin çocuklarıyla bu tribün herşeye rağmen doldu. Kadıköyde bir lig maçı 44 YTL Ankara'ya gidiş geliş ve bilet 50 YTL. Arada ki fark gerçekten gülünç

Bu sıkıntılı günlerle abilerimizi elebaşı bizleri kandırılmış çocuk ve zengin saf genç görenlere rağmen yine yola koyulduk. Şimdi sizlerle paylaşacağım resimler, elebaşlarının rahatlığını konforunu, zengin çocuklarının lüks yerlerde konaklayıp uçakla gittiği deplasmana ait fotoğraflar.











Bizden eskilerin de söylediği gibi fotoğraflar yalan söylemez. Anlayana..

Bu zor koşullar altında eğlenmek makara yapmak muhabbet etmek tek kazancımız. İşte bu da o görüntüler.. Görüntüler sadece o anı bir anı olarak hatıra kılar. Tam olarak ne olup bittiğini ne kadar gülünüp edildiğini yaşamayan kimse bilemez.



Bu zor zamanlarda GFB alt grupları ve diğer FB gruplarının gösterdiği birlik beraberlik olması gereken gibiydi. Tribünler bir oldu cümle alem mor oldu.

Özellikle az sayıda Lise GFB üyesi kardeşimin Devils OF GFB deki abi ve kardeşlerimizle beraber yolculuk edip, iniş kalkışlarda beraber hareket etmesi bu birlik beraberliğe bir örnektir. İnanıyoruz ki bu tribünler bu şekilde hatta daha da büyüyerek ilerleyecek. Biz taraftarlar olarak, koltuğu sökülmüş yerlerde elebaşlarının arkasında kandırılmış saf gençler olarak desteğimizi ne olursa olsun vermeye devam edeceğiz.

0

Gözler seni arıyor Sefa Abi..

Öncelikle tüm abi kardeş ve dostlarıma selamlar.

Bilindiği üzere Sefa abimiz, olmayan durumlardan ötürü maçlardan 1 yıllık sahalara girememe cezası verilmiştir. Sefa abi ile beraber hayal ürünü olaylardan abilerimizden bazıları da ceza almış bulunmaktadır.

Abimizin ceza almasından sonra maçlara girememesi üzerine biz kardeşleri olarak abimizin söyledikleri doğrultusunda tribünde yapılması gerekeni yapmaktayız. Fakat abi olmadığından bazı kişi/kişiler ve bazı semt/semtler bu yoksunluğu bir fırsat olarak görüp değerlendirmeye kalktılar herhalde.

2-3 maçtır gözlemlediğimiz üzere belirli semtler ve kişilerin tavırlarında ve üslublarında, hareketlerinde bir değişiklik olmuştur. Örneğin; Kocaeli maçında toplandığımız yerin yan tarafında GFB grubundan olup toplanılan yerde ayrı duran ve başlatılan besteleri değil de kendi bestelerini söyleyen semtler gördük. Abimizin maç öncesi o kadar uyarmasına rağmen 1 anlık bağırmayıp dinlenmekte olan birisini bile gördüğümüzde kardeşim sende bağırsana gibisinden söyleneceğine maç boyu 10 dakika bağırmış bağırmamış, beste bilip bilmeyen, semtlerle gelen bazı kişiler yine abimizin söylediğine uymayarak, " Bağırsana Ulan " gibi türlerden konuşup itiş kakışa sebep olmuşlardır. Ellerinde tesbih, üstlerinde sarı lacivert hiçbir ürün bulunmamakta kendi aralarında abicilik oynamaktadırlar. Herkes kendisini abi sanıp oraya buraya bağırınca tribünde büyük adam olduğunu zannedenler ile dolu. Bağırıp çağırınca itip kakınca delikanlı olunmuyor. Asıl delikanlılık efendiliktir.

Yine bazı semtler, gidilen maçlarda toplanılan yerden başka bir yerde, bağırılan bestelerden başka besteleri söylemektedirler. Bazı kişiler de Fenerbahçe maçına gelmelerine rağmen semtlerinin atkılarını üzerlerinde bulundurmaktadır. Amaçları Fenerbahçe menfaati olmayan bu kişilerin tek düşüncesi, bizim semt daha çok bağırsın adımız çıksın ve gibisi türlerindendir.

Dün oynanan Bursaspor maçında setin önü resmen boş denilecek kadar azdı. Gelen semtler daha yukarıları tercih edip söylenilen bestelere alaka etmeksizin kendi kafalarına uymaktadırlar. Tribünde bulunan abilerimiz bizleri en iyi şekilde maça konsantre edip bağırtmaktadır fakat bu semt ve kişiler durumu bozup içten içe karışıklık getirmektedir.

Son olarak abi inşallah ceza süresi çabuk geçer ve seni tekrar tribünlerde görürüz. Maç öncesinde yaptığın kelamlara biz elimizden geldiğinde dikkat edip uymaya çalışıyoruz. Bu haksız olarak verilen ceza(!) bizim için de çok zor olmaktadır. Gözlerimiz seni arıyor Sefa abi. Umarız bir an önce cezan biter ve tribündeki yerini alırsın abi.

0

Futbol Dışı Tribünler

Öncelikle tüm abi kardeş ve dostlarıma selamlar.

Futbol harici tribünlerimizde bir boşluk söz konusu aşırı derecede. Gittiğimiz yaklaşık son 3 maçta koca salonda sadece 20-25 kişi civarında kişi bulunmaktaydı. Yine gelenlerle elimizden geldiğince destek vermeye çalışsakta ne kadar uğraşsak geçen seneki atmosfere çok uzak bir konumdayız.

Futbol biletlerini pahalı bulup gelemeyen renkdaşlarımızı bu tür maçlara bekliyoruz. Pazar günü saat 17:00'de Kadıköyde olan bir maça sadece 20-25 kişinin gelmesi cidden düşündürücü...

En iyi örneklemeler resimlerdir; Buyrun bugün oynanan bayan basketbol maçından bir resim;




Bu da geçen seneden bir kare;



Not: Görüntüler kendi arşivimden olduğundan grup resimleridir.

Ayrıca yine gelinmemeye devam edildiğinde, biz gelen abi ve kardeşlerimizle desteğimizi en iyi şekilde vermeye çalışacağız, elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız.


3 kişi kalsakta bağırırız yine
100 kişi kalsakta bağırırız yine
Biz gönül vermişiz Fenerbahçe'ye..
Biz gönül vermişiz Fenerbahçe'ye..

0

Fenerbahçeli Olmak

Fenerbahçeli olmak nasıl bir şey söyler misin?

Sen maçlara gider misin?

Sever misin sarı lacivert olan her şeyi?

Çocukken giydin mi çubuklu formayı?

Sen hiç bilet kuyruklarında üşüdün mü?

Kötü biten maçın ardından geceleri yorganı çekip başına hüngür hüngür ağladığın oldu mu?

Hiç bir beklentin olmadığı halde karşılıksız sevdin mi takımını?

Fenerbahçe senin hayatında ne kadar yer tutar?

Zifiri karanlığın içinde fenere hasret günlerin oldu mu?

Gittiğin her maçın hayatına ayrı bir hatıra kattığını bilir misin?

Çılgınca bir aşkın girdabında arkandan delidir diye yakıştırma yapıldı mı?

Tribünlerin ruhu olduğunu bilir misin?

Her çubukluyu sever misin?

Sen hiç bir semte aşık oldun mu?

Kadıköy isminde sevgilin var mı senin?

Sarıdan şehirler kurdun mu?
Lacivertten okyanusların oldu mu?

Uçsuz bucaksız sularda sana göz kırpan Fener'e bakıp bakıp ağladın mı hiç?

Annen gibi sevebilir misin Fenerbahçe yi?
Baban gibi güven verebilir mi asırlık çınara?

Soluksuz izlediğin bir maçın ardından kazanılmış zaferi öpüp kokladığın bağrına bastığın oldu mu hiç?

Sevdalı bir öykünün bir yerlerinde seni çok seviyorum Fenerbahçe dediğin oldu mu?

Nasıl olduğunu bilmediğin bir anda şampiyonluk türküleri dökülmeye başladı mı dudaklarından?
Kötü biten müsabakanın ardından aleme inat çubuklu formanla yollarda başın dik gezmek ne demek bilir misin?

Hayatının her anını sevdaya göre şekillendirdin mi hiç?
Modern takvimden uzak Fenerbahçe takvimine göre bir hayatın en coşkulu anında
seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim Fenerbahçe diyebilir misin?

Hiç hak etmediğin halde sevgiye jopla vuranlara göğsünü siper ettiğin oldu mu?
Nerede olursa olsun her çubukluyu kardeşin bildin mi?

Sen hiç sevmekten yoruldun mu?

Sahi sen hiç arsız gecelerin acı veren anlarında yaşa Fenerbahçe demenin hazzını bilir misin?

Unutmak için gönül vermediğimizi bilir misin?
ve bu aşkın mezara kadar olduğunu?
Sahi dağlar kadar büyük bir aşka sahip oldun mu hiç?

Her şeyin ötesinde ezeli rakibini yendiğin bir akşamın koynunda aşk şarkıları söyledin mi?
Sahi sen 6alatasarayı yenmenin nasıl bir keyif olduğunu bilir misin?

Karanlık sokaklardan cadde pazar yokuşlardan aşağıya elindeki bayraklarla soluğun kesilene dek koştuğun oldu mu hiç?

Sahi sen Fenerbahçelilik nasıl bir şey bilir misin?
Islak kaldırımların soğuk sokakların tadında özgürlük ve biz şimdi çıplak ayaklarımızla koşuyoruz sırtımızdaki çubuklu formalarla kağıt helva şeker tadında aşklara..

Sahi sen Fenerbahçelilik nasıl bir şey bilir misin?

0

Siz olmadan yok bu tribünün anlamı !

Bugün hepimizi üzen haberler aldık. Sefa ağabeyimiz ve Nuri ağabeyimiz üzerimize oynanan oyunlar (!) hainlikler sonucu tekrar ceza almış durumdalar. Ağabeylerimizi hainliklerle, adiliklerle düzenbaz oyunlarla yanlarımızdan almak istiyorlar.

Ama bilmiyorlar ki,

Onların yaptığı bu rezalet bizi birbirimize daha sıkı bağlamakta,

Onların yaptığı bu kepazelik bize direnmeyi, herşeye rağmen grubumuz için abilerimiz için bu yoldan bu davadan vazgeçmemeyi öğretmekte..

Onların üzerimize oynadığı bu oyunların sonu gelmeyecek belki ama, bizim de direnme gücümüz bitmeyecek. 200'ler olarak Ankara'ya gittik ( Hacettepe Maçı ). Tribünleri bir edip bazılarını mosmor (!) ettik.

Ağabeyimiz, tribünde olmasa bile her daim yanımızda.. Ama abilerimiz olmadan tribünün hali ortada..



Bursa maçında ağabeyimizin olmasıyla herkesin yüzüne gelen mutluluk bağrına da yansımıştı. Herkes içten yürekten bağırıyordu. Herkese bir sevinç hakimdi. Ta ki bugüne kadar. Oynanan oyunlar üzerimize yansımış ki bugün ki tribünlerin hali ortada. Maraton yok, migros yok..



Oysa ki, Fenerbahçe aşıkları, takımları uğruna cefa çekenler, bize yol gösterenler, ağabeylerimiz başımızda olduğunda tribünlerin hali ortada. Onları bizden ayıranlar ayırmak isteyenler (!) amaçlarına ulaşmamalılar.

Biz ne kadar zor olursa olsun ağabeylerimizin eksikliğini göstermemeliyiz. Bize öğretildiği gibi, söylendiği gibi, gördüğümüz gibi davranmalıyız. Grubumuzu, abilerimizi yıpratacak şeylerden kaçınmalı her attığımız adımı değerlendirmeliyiz. Zor da olsa.. Grubumuz için, davamız için, ağabeylerimiz için..

0

Aşkımız Armaya

Mart ayının sonlarına doğru bir cuma günü;

Kimisi okulundan sınavından kopup, kimisi işini gücünü bırakıp yine sevdalısı olduğumuz Armanın peşinden gitmek için, yollara düştü. Gittiler Allah'ın izniyle, dönecekler inşallah. Taraftar bugün üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Maç oynanırken, televizyona bestelerin tamamının geldiğine hepimiz şahit olduk.

Bir de diğer tarafa bakalım. Arkasında taraftar desteği olan, Bursa takımı ile bu sene 4 kez karşılaşmış ve mağlubiyeti bulunmayan Fenerbahçe takımı. Takımı, Futbolcusuyla, teknik direktörüyle, başkanıyla (!)..

Maç başladı, 1-0 iyi güzel hoş. Ama bakıyoruz takıma, ne koşmak var, ne mücadele. Avrupa'da bu sene başarı yok. Sebebi yine aynı, Kaybolan Ruhumuz..

Bu takımı, geçen senenin şampiyonlar liginde çeyrek finale çıkmış takımını, bu hale düşürenler utansın. Futbolcu yada Teknik Direktör adı vermiyoruz, hepimiz herşeyin farkındayız zaten.

Ama kendi egoları ile bu kulübü yöneten bir başkan, gs ve bjk antrenörlerinin yaş toplamına eşit yaşta bulunan Fenerbahçe'yi çözememiş, Türk futbolunu bilmeyen bir teknik direktör ve mücadele etmeyen, koşmayan çalışmayan, üzerinde taşıdığı kutsal formanın hakkını vermeyen futbolcular ile bu iş olmaz. OLMUYOR !

Dün 1, Bugün 2, Yarın belki 3 olacak. Buna kim dur diyecek ?

Liseli Genç Fenerbahçeliler
www.LiseGFB.com

0

Öncelikle selamlar,

Herkesin tek yürek, tek vücut olması gereken bir karşılaşma..

Bir birlik beraberlik ve bütün öncelikle tribünde ardından oyunda bizi galip yapan taraf olacaktır.

Herkesin taraf değil, taraftar olması gereken bir karşılaşma..

Sezon boyunca iyi kötü maçlar gördük, geçirdik. Bazen imrendik, bazen iğrendik. Ama iyi kötü gelip geçirdik. Maratona yeni geçilmesiyle oluşan sıkıntılar, üzerimize oynananlar, migrosun boşluğu, bilet fiyatları derken sezon sonu geldi. Bu maça gelen herkes öncelikle, maç anında maçı izlemeyi unutmalıdır. Eğer cidden kazanılması, bu hasrete son verilmesi isteniyorsa o zaman birşeylerden fedakarlık yapmamız gerek.

Herkesin fedakar ve hırslı olması gereken bir karşılaşma..

Biliyoruz ki, maça geleceklerden kimis işinden, kimisi okulundan fedakarlık yaptı. Fakat bunu bir bütünle özdeştirmedikten sonra gösterilen ve yapılan emekleri boşa atmak olmaz. Tribünde de maçı izlemek yada herhangi bir boş davranış yapılmamalıdır. Hayati önem taşıyan bu karşılaşmada gücümüzün yettiğince, hatta yettiğinden bile ötesince destek vermeliyiz.

Herşeyden önce herkesin gerçekten İNANMASI ve DESTEKLEMESİ gereken bir karşılaşma..


İnanmak, başarmanın yarısı. Desteğimizle kalan yarıyıda kendi lehimize çevirirsek sonuç istediğimizden de güzel olabilir. Neden olmasın ? Lütfen, herkes ama herkes bu maç bazı şeylerden fedakarlık yapsın. Bizim için, grubumuz için, abilerimiz için, kendiniz için, herşeyden öte FENERBAHÇEMİZ için..

Haydi Gerçek Fenerbahçe Taraftarı, Sıra SENDE !

Emir Bağdatlı
Liseli Genç Fenerbahçeliler

0

Haydi GFB Göster Kendini !

Selamun Aleyküm öncelikle,Mağlumunuz, geçirdiğimiz şu dönemde alınan kararlar ve uygulamalar bir nebze olsun içimizi ferahlattı. Önümüzde ki sezon ve sezonlar için umut verdi, doğrudur. Fakat bu ferahlığı sağlamak, refah ve sağlam bir tribün oluşturmak sanaldan yazmakla bitmiyor sevgili abi ve kardeşlerim.Gün birlik beraberlik günüdür. Abilerimiz günlerdir, haftalardır çıkan kombinelerle uğraşıyor. Peki " Biz ne yapıyoruz diye kendimize soruyor muyuz hiç ? " " Onların gösterdiği özveriye, güven sağlıyor muyuz ? " Elimizden geleni, geldiği kadar, yettiği kadar yerine getiriyor muyuz ? " İşte sorun ve çözüm bu soruların cevaplarından geçiyor. Bu cevapları olumlu yada olumsuz hale getirmek benim, sizin kısacası bizlerin elinde. Nasıl mı ? Okulunuzda, semtinizde, işinizde, iş yerinizde, dersanenizde, haftalık gittiğiniz sosyal aktivitelerde v.s bizim görüşümüzü benimsemiş, kendini Fenerbahçe'ye adamış, gönül vermiş renktaşlarımızı, abilerimizi, kardeşlerimizi kombineye almaya davet etmektir.Herkes çevresinde 1 kişiye söylese, durumu yetmeyenler birleşip en kötü ihtimal olarak ortak alma yöntemine gitse hiç sorun kalmayacağına eminim. Abilerimiz canla başla çalışıyor. Onlara layık olalım, gösterdikleri çabaya, özveriye yakışır olalım.Evet, tüm Gençfenerbahçeliyim diyenler, renklerimize gönül verip, aynı yola baş koyanlar.. Bugün birlik günü, bugün icraat günü. Hadi, hep beraber KOMBİNE almaya, aldırmaya. Herkes gereken özeni gösterecektir, eminim. Abilerimizi utandırmamak üzere.. Saygılar Allah'a emanet olun.

Emir Bağdatlı

Liseli Gençfenerbahçeliler

0

İşte 8jk'nin Büyüklüğü ! - Bak, bakalım, ezik(taş) kimmiş ?

" Beşiktaşlıyım '' diyen futbolcuyu almak ezikliktir. " diyen Demirören'in geçtiğimiz gün yaptığı açıklamalar hepimizin aklındadır. 8jk camiasının başkanı bu sözleri söylerken, sanırım şuan takımın teknik direktörü dahil bir çok oyuncularının Fenerbahçemizde görev aldıktan sonra, 8jk'ye gittiğini unutmuştur.. Kendi yaptıklarını eziklikten görmeyen, bu tür davranışlara alışkın olan, Yıldırım Demirören'e sorarım.. Fenerbahçe'ye laf ederken kendi takımına bakman lazım, bak bakalım ezik(taş) kimmiş?

Aşağıdaki resimde herşey ortadadır..










0

Varsın Olsun Tüm Türkiye '' Şampiyon FENER '' Sesleriyle Bu Sene İnlemesin.

Herşey bitti artık.. Tüm umutları yitirdik bu gece sonrası şampiyonluk mucizelere kaldı diyebiliriz. Ne bekliyorduk ki bu ruhsuz, isteksiz, sahada saçma sapan hareketler yapan ve bir o kadarda git gide yerlere düşen transfer politikamız varken.

Futbol takımımız önce Avrupa kupaları daha sonra Turkcell Süper Ligimizde bizleri hüsrana uğratmışlardır. Sonuç ortada abilerimiz, kardeşlerimiz. Bu taraftar bunları mı haketti ? Hayır haketmedik biliyoruz..

Çünkü biz Fenerbahçe'yiz, biz büyük düşünür en ulaşılmaz olanı hedefleriz ama ne yazık ki başta yönetim ve teknik heyet olmak üzere herkes o büyük düşüncenin dışında hareket edip, takımın başarısı yerine başka şeylerle uğraşmayı hedef almışlardı bütün sene boyunca. Ne elde ettiler merak konusu tabi oda.

Ancak bizlerde biliyoruz ki bu sene boyunca alınan bütün başarısızlıklar en başta yönetimin suçudur. Tabi onlar rahat yatıyor olucaklar ki hiçte umursamaz bir şekilde hala boş bir şekilde amaçsız uğraşlarına devam ediceklerdir. Söylesenize hanginiz ne kazandı bu uğraşlar, bu saçma sapan işler neye yaradı.. Takım Şampiyon mu oldu BAŞKANIM ?

Futbolcular yazık sizlere.. Sizler bilemezsiniz çubuklu aşkını, sizler bilemezsiniz o renkler uğruna ne canlar yitirdiğimizi.. Anlayamazsın sen, bilemezsin bugüne kadar bir kez olsun. Kalpten, hissederek oynadın mı ? Hayır! biliyoruz, görüyoruz.

Hiç biriniz bu taraftara layık değilsiniz.. Haketmediğiniz milyon dolarları alıyorsunuz ama iş o giydiğin kutsal formanın hakkını vermeye, alın teri dökmeye gelince kimseyi göremiyoruz sahada.. Bu taraftara bir kez olsun layık olsaydınız bir kez olsun isteseydiniz.. Bugünlere gelmezdik. Sizler değilmiydi geçen sene tarih yazan ? Sizler değilmiydi Türkiye'yi ayağa kaldıran ? Sizler değilmiydi taraflı, tarafsız herkesin oynadığı futbolla takdirini toplayan ?

Hüsranlarlar dolu bir sene oldu ne yapalım olsun. Bizler kupalara aşık değiliz, varsın bu sene müzemize kupa girmesin. Varsın olsun tüm Türkiye '' Şampiyon FENER '' sesleriyle bu sene inlemesin. Ama iyi bilin şimdi yine rahatsınızdır, umursamıyorsunuzdur. Taraftarın aşkı renkleredir, sizlere değil. Bizler Fenerbahçe'mizin aşığıyız yönetimin, futbolcunun ve alınan onca KUPANIN değil. Bu her zaman böylede olacaktır. Onca söylenmesi gereken şey var hepinize ( yönetim, teknik heyet, futbolcu ) anlamazsınız ki laftan bilsek konuşuruz sabahlara kadar..

100 Yıl Kupa Almasak, Küme Düşsek Ne Olur, Şampiyonluğu Son Maçta, Kaybetsekte Ne Olur
Hiç Yüzümüz Gülmese, Hep Ağlasakta Olur, Bizim İçin Fark Etmez, Sevdan Onurumuzdur!


Liseli Genç Fenerbahçeliler

www.lisegfb.com

0

Rahat Nefes Alabildiğim Tek Yer " Tribün "

Bazen haftasonları kadıköyde, bazen hiç bilmediğim, görmediğim şehirlerde, bazen ise gitmekten bıkmadığım salonlardayım. Çevremdekilerin ne görüp, düşündüğü umrumda bile değil. Kimisi apaçi der, kimisi holigan. Kimseler bilmez amacımızı, sevdamızı. Bazen yanımızdan geçenlerin dik dik bakışları, bazen ise yürüdüğümüz yoldakilerin alkışla tempo tutmaları. Hepsi bir yana sonuç ne olursa olsun, eve vardığımda, ' İyi ki ' ile başlayan düşünceler, beyin fırtınaları..

Kimi zaman galip, kimi zaman mağlup.. Aşkımız sonuçlara endeksli olsaydı ilk mağlubiyetten sonra evden çıkmazdık sanırım. Bu yer, bu hayat içindekilerle, yanımdakilerle güzel. Kardeşlerimle, abilerimle.. Uğruna can vereceğim dostlarımla, grubumla, Lisemle güzel herşey.

Bazen içim daralıyor, bunalıyorum. Bazen kafam atıyor, sinirleniyorum. Ama tüm kardeşlerimle abilerimle beni bir noktada birleştiren yerde, hayata yeniden başlıyorum. Ne zaman oradan içeri girsem, sanki yeniden doğuyorum. Burada hayat buluyorum.

Çoğu zaman ailem ve yakın çevremdekiler tarafından garipsendiğim olmuyor mu ? Olmaz olur mu. Fakat kime ailesini sevdiği için kızarsınız ? Kime sevgilisi olduğu için darılırsınız ? Benim ailem, sevgilim, herşeyim Fenerbahçem olmuş, var mı ki ötesi ?

Kısa olan hayatımın her dakikasını Fenerbahçemle harcamak istemem, benim suçum mu ? Bazıları hafta sonları kolunda sevgilisiyle sinemaya giderken, benim omuz omuza kardeşlerimle tek nefes aldığım yerde olmam benim suçum mu ?

Engellemeler, haksızlıklar, düzenbazlıklar, kapı arkalarında ki görüşmelere karşı boyun eğmemem, baş kaldırmam benim suçum mu ? Siz değil miydiniz, bana haksızlıklar karşında susmamam gerektiğini söyleyen ? Siz değil miydiniz, inandığın yoldan sapma diyen ?

Benim tüm hayatım, inancım, sevdam Fenerbahçem olmuş. Kim ne der, kim ne düşünür umrumda mı sanırsınız ? Hayatınızın anlamını tikky olup caddelerde geçirmek zannederken, evet sizinde düşündüğünüz gibi terli terli, kol kola, gücüm yettiğinde olmam gereken yerde olduğumdan pişman değilim olmayacağım.

Allah'ıma şükürler olsun ki, Fenerbahçeliyim, kardeşlerimleyim.

Emir Bağdatlı

0

Menfaatler için " Bana Dokunmayan Yılan Bin Yaşasın. "

Öncelikle selamlar,

Gittiğimiz, katılım gösterdiğimiz amatör branşlar olsun, futbol karşılaşmaları olsun gözümüze çarpan bir tablo var. Maçlara katılım gösterenlerin, bildiği gözüne battığı bir konu.

Bazı gruplar kendi menfaatleri için, oynanan oyunlara, yapılan haksızlıklara sessiz kalıyorlar. Hatta ses çıkmasına izin vermemeye çalışıyorlar.

Kimdir bunlar ? Amaçları nedir ?

Bu kategoriye dahil olan kimi grup, bir amatör branşa 10 kişi katılım gösterir. Yarısı bayanlardan oluşur. Büyük maçlarda oturup izlerler. Salonda sadece biz olduğumuzda gelen 10 kişi 5-6 tane pankart asarlar. Yapılan haksızlıklara ses çıkartınca, tepki gösterince bize BELA okurlar.

Örnek mi ? Tabi hemen..

Yer: Burhan Felek Spor Salonu

Eczacıbaşı karşılaşmasındayız. Ankaragücü maçına yetişmek için çıkmamız gerekecek. Maçı izleyen Nihat Özdemir ve Murat Özaydınlı üzerimizde GFB ürünleri görünce, besteleri duyunca sinir küpüne döner. Bize ters ters bakar.

Ardından protesto başlar ve hemen arkadan 2 bayan bizlerin olduğu bölgeyi göstererek; " Allah hepinizin belasını versin " gibi bir söylemde bulunur. Katılım gösteren beyefendilerin (!) de bayanlarından bir farkı yoktur. Gözleri herşeyi itiraf eder..

Ardından maçtan çıkılır, maça girilir. Ankaragücü maçı

Yer: Şükrü Saraçoğlu Stadyumu

Skor 2-1'dir. Herkes sonuçtan, oyundan, gösterilmeyen mücadeleden, kaybolan ruhtan memnun değildir. Olağan protesto başlar. Yönetimin grup ve grupçukları ekmeğini veren, karnını doyuran yönetime protesto edildiğini duyunca susar, oturur. Telsim ve Fenerium tribünleri bunlara örnektir.

Yapılan haksızlıklara, kendi çıkar ve menfaatleriniz için sessiz kalıyorsunuz. Protestolardan sonra ki ertesi gün siteniz de bir açıklama..

" Yönetim İstifa, Bu Takım Senin Eserin v.s "

Sizlerde boş laf çok, icraat yok. Biz protesto ederken susun, susturun, bela okuyun ertesi gün gösteriş amaçlı destek yazıları, protesto içeren açıklamalar yapın.

Ya olduğunuz gibi görünün, ya göründüğünüz gibi olun.

" Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. "

" Haksızlığa baş kaldırmayanlar, onlardan gelecek her kötülüğe katlanmalıdırlar. "

" Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. "

Biz bir oldukça, sıra dağlar önümüze dizilse kimse bu yoldan bizi alıkoyamaz.

Emir Bağdatlı

0

Filistin Miting Sonrası - Tüm Kardeşlerime Teşekkürler

Bugünkü insanlık görevimizde beni yalnız bırakmayan tüm kardeşlerime sonsuz teşekkürler. Geleceğim diyipte gelmeyip beni mahcup eden kardeşlerime de sözüm yok bu bir insani olaydır, herkesin canı sağolsun. Ama orada olup emek gösteren aşırı yağmur ve çamur dinlemeden yapılan pankartların gelen kardeşlerimin hepinizin yüreğine sağlık.






Tarih : 01 Mart 2009 Pazar 05:04